Hashtag
Yaklaşık üç haftadır tüm dünyada olduğu gibi Hollanda’daki gelişmeleri büyük korku ve tedirginlikle takip ediyoruz. Virüs Çin’de duyulduktan sonra hepimiz üzüntüyle gelişmeleri izlerken durumun bu kadar hızlı gelişebileceğini ve tüm dünyaya yayılabileceğini tahmin etmiyorduk.
Avrupa’daki okulların şubat ayının son haftasında tatile girmesiyle birlikte ülkeler arasındaki seyahat sıklaştı ve farkında olmadan virüsün taşınma süreci hızlandırılmış oldu. Aynı zaman dilimde Avrupa’nın birçok noktasında gerçekleştirilen ve turist mıknatısı olan karnavallar da bu sürecin tuzu biberi oldu desek yalan olmaz. Nitekim Hollanda’da çıkan ilk corona pozitif vakası Hollanda’nın Almanya sınırındaki karnavala katılmıştı.
O günden sonra gün gün takip ettik ülkedeki enfekte kişi sayısını, her gün katlanarak büyüdü. Yapılan uyarıları kimse dikkate almadı, özellikle yaşları 65 üzerindeki kişiler ve gençler evlerinde oturmadı.
Nüfusun büyük kısmını 65 yaş üzeri kişiler oluşturuyor
Ülkede önlemlerin hafif şekilde, sıra sıra alınmaya başlandığı dönemde ilk önce okullar tatil edildi, restoran, kafeler kapatıldı. Bu aksiyonlar sonrasında alışıldık şekilde market rafları boşaltıldı, insanlar panik halde ilaç, tuvalet kağıdı, sebze ve meyve reyonlarına yöneldi.
Fakat tüm bu hazırlıkların tersine herkes sokaklardaydı, kimse evine girmedi. Bu arada şunu da belirteyim Hollanda nüfusunun büyük kısmını 65 yaş üzeri kişiler oluşturuyor. Yani çok daha fazla dikkat edilmesi gerekiyor.
Bu süreçte sağlık bakanı yorgunluktan kameralar önünde fenalaştı ve görevinden istifa etti. Hollanda vatandaşları her ne kadar daha rahat davranıp hayatlarına devam etseler de biz mart ayının ilk haftasında kendi imkanlarımızla tedbirlerimizi almaya başladık.
Ve okulların kapanmasıyla da tamamen eve kapandık. Market alışverişlerimizi mümkün olduğunca sipariş vererek yapıyoruz, markete gitmemiz gereken durumlarda mutlaka maskemiz ve eldivenimiz ile markete giriyoruz. Başlarda bize alaycı gözlerle bakan kişiler maskeli gezen kişi sayısı arttıkça olayın ciddiyetini anladılar.
Artık marketlerde herkes daha temkinli. Hollanda başbakanı her ne kadar ‘Bu virüsü kademeli şekilde herkes geçirecek’ dese de biz mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyoruz riskli ortamlardan.
İstediğimiz zaman hastaneye gidemiyoruz
Hollanda’da sağlık sistemi Türkiye’ye göre oldukça farklı. Burada dilediğimiz zaman hastaneye, doktora gidemiyoruz. Bir rahatsızlığımız veya talebimiz var ise öncesinde telefon ile doktor randevusu talep edip, etme sebebimiz konusunda karşımızdakini ikna etmemiz gerekiyor.
Eğer bu aşamayı başarıyla atlatabilirsek kayıtlı olduğumuz mahalle doktorlarına gidebiliyoruz. Durum normal şartlarda böyleyken corona virüsü taşıma durumunda da takip edeceğimiz prosedür benzer. Doktoru arayıp belirtileri söylüyoruz ve pozitif olma ihtimalimiz yüksekse evde tedaviye başlıyoruz. Çok acil ve kötüleştiğimiz, tıbbi destek gerektiren durumlarda doktora gidebiliyoruz.
Kısacası şu an yapabileceğimiz en mantıklı şey evde oturmak. Fakat genelde soğuk olan Hollanda’da havalar bir haftadır o kadar güzel ki evde kalmak hepimizi zorluyor. Turistik mekânlar ülkeye giriş ve çıkışlar kapatıldığı için boş, fakat yerel halkın tercih ettiği mekânlar hep dolu.
Turistlerin oldukça rağbet gösterdiği kanal turları artık yapılmıyor, masal köy Giethoorn’un sokakları bomboş, hatta Amsterdam’ın her daim kalabalık olan Dam Meydanı’nı bile artık sessiz.
Yeni alınan tedbirler
Yerel halkın yeterli özeni göstermemesi ve enfekte olan kişi sayısının her geçen gün hızla yükselmesi sebebiyle 23 Mart Pazartesi akşamı virüse karşı alınan yeni önlemler Hollanda halkıyla paylaşıldı. Bu kararlar doğrultusunda; 1 Haziran tarihine kadar olan tüm festival, toplantı ve kutlamalar yasaklandı.
Bu kullanıcıya mesaj göndermek yada paylaşıma yorum yapmak için hesap oluştumanız gerekmektedir.
Hesap oluştur